İkilemler

Daha önce hiç ikilemde kaldınız mı? İki seçenek arasında, ne seçeceğinizi bilmeden... Ben de bu yazıyı yazmadan önce açıkçası hangi oyunu örnek göstersem diye duşundum kara kara... Bir sure de karar veremedim. Ne deli ediyor ikilemler! Özellikle kararsız insanların en çok zorlandığı şeylerden bir tanesi de seçeneklerden bir tanesini seçmek... Neyse uzatmadan konuya gelelim.

Cadılar bayramı yaklaşıyorsa eğer ve bir korku oyunu oynamak istiyorsanız, tam da size göre bir oyun önereceğim size (eğer yok korku oyunu oynayamam diyorsanız da YouTube ya da Twitch’den izleyebileceğiniz bir oyun): The Quarry. Bu oyun, Supermassive Games şirketinden 2022 yılında çıktı – hem Steam’den hem Xbox’ta hem de Playstation’da oynayabileceğiniz bir oyun bu. İlk oynadığımda beni şaşırtan, korkutan ve heyecanlandıran bir deneyim yaşadım açıkçası oynarken. Eğer Until Dawn oynadıysanız bu oyunu seveceksiniz – oynamadıysanız eğer, korku tarzı seviyorsanız da hoşunuza gidecektir.

The Quarry oyunu seçeneklere dayanıyor. Daha doğrusu, oyunda ne seçtiğiniz karakterlerin kaderini belirliyor – karakterler ya ölebilir ya da hayatta kalabilir; hepsi sizin elinizde. Oyunu ben oynarken (iki sene önce) bir arkadaşımla beraber oynuyorduk. O izliyordu ve yorum yapıyordu, ben de oynayan kişiydim. Bir sürü kararın arasında kaldım, doğru karar vermeye çalıştım hep, gerçekten elimden gelenin sonuna kadar uğraştım ve yine de birkaç kişi telef oldu. Oyunu oynarken çok zevk aldım ama, sanki dördüncü bir duvarın arkasında insanların kaderini belirleyen metafiziksel bir varlıktım. Kimi sevdiysem onu hayatta bırakmak istedim, kime gıcık olduysam onu kurban etmeye çalıştım. Bu tabii oyuncuların sahip olduğu büyük bir güç ve oyunun da korku oyunu olduğunu göz önünde bulundurursak bu oyuncuları strese sokuyor. Oyunda dokuz kişiyi oynuyorsunuz ve bu dokuz insanın hayati sizin elinizde. Oyun aşağı yukarı 10 saat içinde bitirilebilecek bir oyun, ama oyunun ne kadar süreceği de sizin elinizde. Eğer herkesi öldürmekle meşgul olursanız oyun daha kısa sürede biter. Oyunun hikayesi çoğunlukla sadece bir gecede geçiyor ve bu gecede olanlar herkesin sonu olabilir, korkudan zıplayacağınız anlarda altınıza bir bez bağlayabilirsiniz.

Bazen oyunlarda ikilemlerde olmak insani daha tatmin edebilir. Beklentilerinizle, seçeneklerle ve sonuçlarla bir bağ kurmanız önemlidir. Oyunda sizin beklentilerinizin ne olduğu da çok önemlidir. Bir karar verdiğinizde istediğiniz sonucu almazsanız bu da sizi demotive eder. Oyunların bu dengeyi kurması da oyunun oynanabilir olması için çok önemlidir. İnsanların oyun oynaması zaten, bir suru seçenekler ve karar vermekle oluşan bir deneyimdir.

Oyunu eğlenceli yapan şey de budur belki – oyuncuların bazen ikilemde kaldığı, bazen de emin olduğu seçeneklerde kendilerini kontrol sahibi hissetmek. Kontrol insani motive eder. Bu sadece oyunlarda geçerli değildir. Hayatta da oyunlarda da kimse kontrolu kaybetmek istemez. Eğer yaptıklarımızın sonucu da bir şeyi değiştirmez ise de kimse kılını bile kıpırdatmaz. İşte the Quarry ve benzeri oyunlar sizin kararlarınızın sonuçlarını görebildiğiniz bir oyun – bazen kötü sonuçlansa da.

Oyunla alakalı verebileceğim bilgi bu kadar... Daha fazla bilgi edinmek için oyunu izleyebilir ya da oynayabilirsiniz, o zaman ne demek istediğimi anlarsınız. Bu ayın teması olan ikilemler demişken, bu yazıyı yazmadan önce ben de bir ikilemde kaldım, ya bu oyun hakkında yazacaktım yazımı ya da başka bir oyun. Ama henüz diğer seçeneği söylemeyeceğim, onu gelecek yazılarda okursunuz. :)

Defne Şerbetçioğlu

4 dk.