Zaman
“Zaman sadece birazcık zaman…” Sezen Aksu’nun bütün aşkları yüreğinde nasıl gittiğini anlattığı şarkı böyle başlıyor. Ben de ne zaman Zaman kelimesini duysam aklıma bu şarkının başlangıcı gelir. Şarkı “Geçici bu öfke, bu hırs, bu intikam” şeklinde devam eder. Fakat gerçekten duygular zamanla geçer miydi yoksa zamanın çok bir ilgisi yok ve duygular sadece geçer miydi? Yani demem o ki “zamana bırakmak” dediğimiz olayın bir mantığı var mı diye sormak istiyorum. Bunu yapmamanın bir başka yolu var mı ki zaten?
“Zaman her şeyin ilacıdır” gibi sözlere çok abartılı ve süslü geliyor bana. Bence her şeyin ilacı zaman değil de unutmak olabilir. E bu da zamanla olan bir şey tabi. İki sene önce canımı sıkan bir olayı düşünüyorum. İlk başıma geldiğinde olayın tamamını hatırlıyordum çünkü o zaman daha dün başıma gelmişti. Daha sonra biraz hikayeyi kendi yorumumla hatırlamaya başladım ve ona inandım. Biraz daha vakit geçtikten sonra şimdi ise bir şekilde o zaman canımın sıkıldığını biliyorum -ve bu benim bazen hala rahatsızı ediyor- fakat olayların tam nasıl gerçekleştiğini hatırlamıyorum. Zihnimde kopuk kopuk anlar olarak kaldılar.
Belki de zamana bırakmak da böyle bir şeydi aslında. İlk başta olan biteni çok fazla düşündüğüm için aklımda her ayrıntısı ile yer eden anlar düşünmeye düşünmeye ilk başta başka bir yorumlama ile değiştiler daha sonra da iyice silik hale gelip nasıl gerçekleştiğinden şüphe eder hale geldim. Fakat o dönem bana tavsiye veren arkadaşlarımdan şunu duyduğumu hatırlıyorum: “Düşünmemeye çalış”. Bu noktada iş biraz komikleşiyor. Onlar bana düşünmemeye çalış dedikçe ben neyi düşünmemeye çalışmalıyım diye düşünürken aklıma canımı sıkan olay geliyor ve böyle bir sarmala giriyorum. Aynı pembe fili düşünme dendiğinde aklımıza sadece pembe filin gelmesi gibi bir durum.
Başka bir arkadaşım da bana biraz zamana bırakmam gerektiğini söylemişti. Ben de bu gibi durumlarda çok sabırsız olduğum için ne kadar bir zaman diye sormuştum. Espri yaptığım zannedildi fakat ben o an çok ciddiydim. Bizi üzen olayların “acıların” geçmesi için ne kadar bir zamana bırakmak gereklidir? İlk başta bahsettiğim şarkıda Sezen Aksu şöyle devam ediyor: “Acılarımız tarih kadar eski”. Tarih kadar eski olduğuna göre üzerinden çok zaman geçmiştir diye Türkçe ve mantık çerçevesinde devam ediyorum, o zaman bu acılardan da bahsetmeye gerek var mı yoksa zaten üzerinden çok zaman geçtiği için kapanmış gitmiş konular mıdır?
Zamana bırakmak konusu genellikle bir de ikili ilişkiler üzerine yaşanan tartışmalarda da tavsiye olarak verilir. Ama mesela iki arkadaş veya bir çift sevgili tartışıp araları açıldıktan sonra üzerine bir de her iki taraf da “zamana bırakmak” kafasına girdiğinde sanki aralar daha da açılıyor ve o an anlatılması gerekenler benim daha demin yukarıda bahsettiğim gibi araya zaman girdiğinden biraz daha yorumlanmış şekilde kafalarda kalıyor ve bazen de hiç konuşulmadan dostlukların ve ilişkilerin bitmesine sebep olabiliyor. Zamana bırakmak çok uzun bir süreç olmaması gerektiğini düşünüyorum. Zaman çünkü hiçbir şey yapmaz. Zaman sadece geçer, ilerler. Zaten zamandır bir insanı öldüren, bir çiçeği solduran, bir şarkıyı bir filmi bitiren… Tabi ki kötü duyguların, hislerin ve acıların da sonunu getiren zamandır fakat iyi şeyleri de zamana bıraktığında onların da sonunun geleceğini unutmamak lazım. Zaman sadece geçer.
Galiba yazımı burada bitiriyorum ve ben de Sezen Aksu gibi “Gidiyorum bütün aşklar yüreğimde”.
5 dk.