Hatırlayabildiğim ilk oyuna geri dönmek istiyorum!

Zamanla her şey değişir, değil mi? Zevkler değişir, akımlar değişir, moda değişir, teknoloji ve bakış açıları da değişir… Peki, değişmeyen ne olur?

Şimdi, zamanda yolculuk yapalım ve 2003 senesine gidelim. Babanız bilgisayar başında bir oyun oynuyor ve siz de onu izliyorsunuz. O kadar küçüksünüz ki bu oyun gördüğünüz ilk oyunlardan biri, ismi de Zuma. Oyun aslında çok basit, aynı renkteki topları bir araya getirerek onları patlatmanız gerekiyor, tıpkı Candy Crush gibi diyebilirsiniz. Toplar sıra halinde ilerliyor ve bütün topları yok ederseniz bölüm tamamlanmış oluyor.

(Yukarıdaki fotoğrafta en kolay olan birinci seviyeyi görebilirsiniz. Farklı renkteki toplar yan yana dizilip o altın renkli güneşe benzeyen yüze doğru yavaş yavaş ilerler. Toplar o “güneş” e yaklaştıkça güneşin ağzı açılır, ve tek bir topun oraya değmesiyle toplar ağzın içine düşer ve oyunu kaybedersiniz. Dikkatinizi çekerim ki arka sıradaki toplara erişmeniz için ya boşluk bulmanız ya da en on sıradakileri patlatmanız lazım. Siz ortadaki kurbağasınız.)

Oyunun ilk başlarda çok kolay gelen ancak ilerledikçe sizi zorlayan bir yapısı var. Her seviye atladığınızda ya toplar daha hızlı hareket ediyor, ya da önünüze daha çok top konuyor, ya da toplar yer altından geçmeye başlıyor, alttaki resim gibi.

Şimdi, neden bu oyun? Sizce neden bu yazıyı yazıyorum dersiniz? Nostalji çok pis bir şeydir. Hatırladığınız zaman sizi hüzünlendiren bir duygudur. Nostalji, geçmişteki hislerimize geri dönmek isteğidir, çünkü bu hisler bize eski mutluluklarımızı hatırlatır. Bu oyunu babam oynarken izlemek benim için özlem duyduğum güzel bir anıdır, küçüklüğüme, saflığıma ve dünyayı yeni yeni, şimdi hobi olan oyunları da yavaşça keşfettiğim zamanlara geri döndüğümü düşünürüm hep. Babam bu oyunu oynardı sürekli, hatta bitirmişti. Çoğunlukla işte nöbetlerde oynardı.

Nostalji dendiğinde akla gelen bir başka oyundan da bahsetmek isterim. Bu oyunun ismi Motherload’dur. Bu oyun ücretsiz bir Flash oyunuydu, ancak artık Adobe Flash Player’in kapanmasıyla oyun kendi sitesinde oynanamaz hale geldi. Ancak bu oyunu isterseniz CrazyGames’den oynayabilirsiniz.

Yukarıda gördüğünüz görsel Motherload’in ana ekranıdır. Vereceğim linke bastığınızda oyunun ana müziğini dinleyebilirsiniz. Bu müzik beni çok strese sokardı. Tam nostaljik!

https://www.youtube.com/watch?v=-5XtOtHaQI4

Bu oyun çok güzel bir oyun! Hala insanlar bu oyunu “speedrun”lıyor, çünkü geçmişin başarılı nostaljik Flash oyunu. Hatırlarım, bu oyunu oynarken çok stres olurdum… Babam daha çok oynardı bunu da, ben de izleyerek ögrenmiştim ilk. Bu oyunun amacı yeri kazarak madenleri almak, sonra da yukarı çıkıp madenleri satmanız lazım, böylelikle para kazanıp benzin alabilirsiniz, ve daha derine kazabilirsiniz. Oyunu en derine ulaştığınızda kazanıyorsunuz. Bu oyunun müziği çok güzeldir.

Böyle güzel oyunlardan bahsederken duygulandım vallahi. Zaman da ne çabuk geçiyor, değil mi… Geçen duşta bunu düşündüm. İnsan ömrü çok kısa, toplam 70 sene yaşayacağız dersek, benim 23 senem doldu bile. Geçmişi düşünüp üzülüyorum bazen. Çocukluğumu… Oynadığım eski oyunları, Mario, Sonic, Wii ve bu örnekler… Ancak biliyorum ki zamanı geri alamayız. Elimizde olan tek şey, eskiye dönüp yaşananları mutlulukla hatırlamaktır. Şimdi bana müsaade, gidip Sims 3 oynayacağım.

Kaynak: https://motherload.fandom.com/wiki/Motherload

Defne Şerbetçioğlu

10 dk.