Savunmasız ve Mahsur Kalmak: The Mortuary Assitant İncelemesi
Ben korku oyunlarına bayılırım, hep bayılmışımdır. Bu oyunu oynadığımda da her saniye kalbim inanılmaz çarpar, adrenalinle ellerim titrer ve de terler, doğru karar veremem ve fareyi doğru düzgün tutamam bile…
Şimdi, size çok özel bir oyun hakkında yazacağım. Bu oyunun ismi “The Mortuary Assistant”. Oyunu yapan kişi Brian Clarke (Dark Stone Digital), ve bu oyun 2022’de çıktı. Kolaylıkla diyebilirim ki bu oyun oynadığım en korkunç oyunlardan bir tanesidir. Bu oyunu Steam’de bulabilirsiniz ve sadece bilgisayardan oynayabilirsiniz (şimdilik). Oyunun içeriğiyle ilgili rahatsızlık duyabilirsiniz, sizi önceden bilgilendireyim! Hazırsanız başlıyorum.
Oyun, bir morgda geçiyor. Siz, Rebecca Owens adli bir kadın olarak oynuyorsunuz. Riverfields morgunda asistanlığa başladınız, sizi işe alan patronunuz da Raymond Delver. Size cesetleri tahnit etmeyi öğretiyor, ancak size morgun lanetli olduğunu söylemiyor. Siz bunu zor yoldan öğreniyorsunuz; işe başladığınızda şeytan ruhunuzu ele geçirmeye çalışıyor. Nasıl mı? Sizin belirli hadiselerle dikkatinizi dağıtmaya çalışıyor, sizi korkutuyor ve siz, Rebecca olarak oyunu kazanmak için cesetlere belli kimyasallarla, dikkatinizin dağılmasına izin vermeden, işlem yapmanız gerekiyor, ve oyun sizin kolayca kazanmanızı istemiyor. Hem cesetlere bakım yapıp üstlerindeki yara, yanık izleri ya da vücuttaki benleri bilgisayara geçirmeniz lazım, aynı zamanda da şeytanın seçtiği ceseti doğru bulup onu kısıtlı zaman dilimi içinde yakmanız gerekiyor, eğer başaramazsanız zaman aşımına uğrayıp ölürsünüz, şeytan da sizi ele geçirir. Şeytandan kurtulmak için, şeytanın seçtiği ve içinde bulunan vücudu, 4 vücut içerisinden bulup onu hızlı bir şekilde yakmanız gerekiyor. Çok basit, değil mi?
Oyunun önemli korku elementlerinden bahsedeyim size şimdi. Düşünsenize… Şeytan sizi uzak bir köşede korkutmak için bekliyor olabilir, ya da hiç tahmin etmediğiniz bir zaman sizi sürprizlerle de şaşırtabilir. Ses efektlerinden tutun cesetlerin gerçekçiliğinden ve size hissettiren o korkuyu nasıl inanılmaz iyi bir şekilde oyuncuya sunmasını nasıl anlatsam da tam olarak betimleyemem ne yazık ki. Oyunu herhangi platformdan, ister Youtube veya Twitch’den izlemeniz, ya da şahsen oynamanız gerekiyor beni tam olarak anlayabilmeniz için.
Oyunda maruz kaldığınız anlattığım olayların üstüne, oyunu oynarken Rebecca’nın problemli, korkunç ve travmalarla dolu hayatından kesitlere çok da hoş olmayan biçimlerde şahit oluyorsunuz. Rebecca’yı şu anki kişilik yapan o travmalara... Morgdaki şeytan ise bu travmaları tekrar yaşatarak sizi, yani Rebecca’yı güçsüzleştirmeye çalışıyor. Rebecca’nın geçmişteki hatalarına da şahit oluyorsunuz, Brian Clarke’ın hikaye anlatıcılığına ve görselleri, müziği ve ortamı birleştirerek çarpıcı bir hikayeyi bu kadar rahatsız edici anlatmasına hayranım doğrusu. Komik ama gerçek. Bu, bilmiyorsanız yapılması zor bir şeydir sevgili okuyucularım.
Aslında bakarsanız asıl anlatmak ve sormak istediğim soru şu değerli okuyucularım: korku temasını en güzel nasıl elde edebilirsiniz? Bir insanı en çok korkutan olay nedir mesela? Karanlık? Şeytan? Sizi kovalayan bir şey? Yoksa, korunmasız olmak mı? Kaçamamak. Bir rüya gibi. Kabus, daha doğrusu. Savunmasız olmak, gelebilecek tehditlere karşı bir şey yapamamak, ama hayatta kalmanın tek yolu sadece devam etmek. The Mortuary Assistant oyununda takdir ettiğim özellik, Brian Clarke’ın oyuncuyu her daim korunmasız hissiyatında nasıl hapis bıraktığıdır. Oyunu sağ salim bitirmeniz için en sıkıcı, en sıradan ve en kolay gözüken işi size ızdırap haline getiriyor bu oyun. Cesetleri tahnit ederken kendinizi göreve odaklanmaya zorluyorsunuz, çünkü ne kadar hızlı ve doğru şekilde işinizi tamamlarsanız o kadar iyi sizin için. Bu fikirle kendinizi avutmaya çalışıyorsunuz, ancak siz oldukça savunmasızsınız ve her an başınıza kötü bir olay gelebilir. Rahatsız edici görseller görebilirsiniz, ya da cesetin birdenbire hareket etmesine ya da sizinle konuşmaya çalışmasına şahit olabilirsiniz. Zamanınız git gide ilerliyor... Düşünmeye ya da ağlamaya vakit yok, tek yapabileceğiniz şey devam etmek ve gelebilecek tehditlere de olabildiğince hazır olmak. Oyunun hem görselleri hem de ses efektleri zaten sizi korkutmaya yetiyor. İşte bu, değerli okuyucularım, gerçek, kaliteli bir korkudur, insanı en çok korkutan şeyi analiz etmek ve kişiye uygulamaktır, insanı farklı türlerde ve şekillerde korkutmaktır, gerek ses ile olsun, gerek hikayeyle…
Kaynak: https://waytoomany.games/2022/08/24/review-the-mortuary-assistant/
5 dk.